09.06.2010 22:46    

admin
TEKNİK EĞİTİM VAKFI (TEKEV)’NDAN
KAMUOYUNUN DİKKATİNE

“Elektrik Mühendi
sleri Odası (EMO)’nın 4 - 5 Mayıs 2010 tarihli yazılarına karşılık”

Elektrik Mühendisleri Odası, 4-5 Mayıs 2010 tarihlerinde web sayfasında yayınladığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığına gönderdiği yazılarda, Teknik Eğitim Fakültesi’nde çalışan tüm mühendis ve teknik öğretmen kökenli akademisyenler ile teknik öğretmenlere hakaret içeren haksız ithamlarda bulunmuştur. Yazıdaki görüşler, tipik olarak “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın” bir örneğidir. Bu konudaki yasal haklarımız saklı kalmak üzere konuya ilişkin gerçekler ise;

1-) EMO, mühendisler arasında “işsizlik oranının yüksek olduğunu söylemekte ve yeni kurulan Teknoloji Fakültelerinden mezun olacak mühendislerin işsizlik oranını artıracağını” iddia etmektedir. Mühendislik Fakültelerinde yüksek öğrenim gören öğrenciler, teorik ağırlıklı mühendislik eğitimi almaktadırlar. Bu bölümlerden teorik derslerde başarılı olduğu halde, iş piyasasının uygulamaya dönük beklentilerini karşılayamayan elektrik mühendislerinin de mezun olabileceği hatta mezun olduğu sektör tarafından çok iyi bilindiği için, mezunlar arasında işsizlik oranının yüksek olması çok normaldir.

2-) EMO yayınladığı yazıda “Bazı üniversiteler ne yazık ki yalnızca tabelası değiştirilen Teknik Eğitim Fakültelerinden mühendis mezun etme hevesine kapılmışlardır....” şeklinde akıl dışı, Teknoloji Fakültelerinin kuruluş sürecini ve olası mezunlarını küçümseyen bir ifade kullanmıştır. Teknoloji Fakültelerinin kuruluş sürecinde YÖK, aldığı kararları kamuoyuna resmi olarak duyurmadan adım adım uygulamaktadır. Şu ana kadar YÖK tarafından yapılan ve alınan kararlardan önemlileri aşağıdadır:

a-) YÖK, Teknoloji Fakültelerinin ders programlarında; 28 kredi matematik ve temel bilim dersleri, 35 kredi temel mühendislik dersleri, 55 kredi meslek ve mühendislik dersleri; 22 kredi insan ve toplum bilim dersleri olmak üzere toplam 240 AKTS kredilik dersler ile bir yarıyıllık işyeri eğitimi, ek olarak ta 70 işgünlük sanayi stajını zorunlu tutarak dünyada uygulamalı mühendislik eğitimi veren fakültelerle eşdeğer bir programın oluşmasını sağlamıştır.
b-) YÖK, Teknik Eğitim Fakültelerindeki tüm mühendis ve teknik öğretmen kökenli akademisyenlere resmi olarak ilan edemediği kriterler getirerek 2016 yılından sonra bu akademisyenleri kaderlerine terk etmekte, yani işsiz bırakmaktadır.
c-) YÖK; Teknoloji Fakültelerinde doktora eğitimi yapılmasını engellemiştir. Böylece TF’lerin akademisyen kaynağını tamamen mühendislere açmıştır.
d-) YÖK; teknik öğretmenliği resmi olarak mühendislere açmıştır. Buna karşılık Teknik Öğretmenlerin mühendis olma ihtimalini ortadan kaldırmıştır.

Bu alınan ve uygulanan kararlardan görüleceği üzere “yalnızca tabelası değiştirilen” ifadesi mesnetsiz bir ifadedir.

3-) Sürekli olarak TMMOB, İMO, EMO ve MMO; teknik öğretmenleri suçlayıcı, küçümseyici basın bültenlerine web sitelerinde yer vererek kamuoyunu yanıltmaktadırlar. Tüm mühendis odaları teknik eğitimlerini beğenmedikleri Teknik Eğitim Fakültelerinin araştırma görevlilerinden profesörlerine kadar geniş bir yelpazede, kendi meslek odalarında teknik eğitim verdirmektedirler...! İstenirse teknik öğretmen kökenli akademisyenlerin hangi mühendis odalarında hangi seminerleri verdiklerini ilan edebiliriz. Bu yaman çelişkiyi hazmedip unutan mühendis odaları yetkililerine durumu hatırlatırız.

4-) Ülkemizdeki mühendislik anlayışı; maalesef güncelliğini yitirmiş ve 50 sene öncesinin anlayışını yani uygulamadan teorik ağırlıklı bir eğitimin sonucunu yansıtmaktadır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde mühendislik anlayışında sadece mühendise değil aynı zamanda uygulama (veya teknoloji) mühendisi, tekniker ve teknisyene de bilgi ve becerileri doğrultusunda yetkiler verilmiştir. Dünyanın çeşitli ülkelerinde de mühendis dışındaki teknik personelin yetki ve unvanları bellidir. Ülkemizde mühendislik lobisinin güçlü olması nedeniyle teknik öğretmen, tekniker ve teknisyenlerin unvan ve yetkilerinin her ortamda mühendis odaları tarafından engellendiğini tüm kamuoyu bilmektedir. Sanılmaktadır ki her teknolojik işi mühendis TEK BAŞINA yapar...! Bundan daha büyük yanılgı ve adaletsizlik olamaz. Eğer bir ülkede tüm yetkileri mühendislikte toplarsanız o zaman her başarılı öğrenci mühendis olmak ister... Halbuki diğer unvanlar da en az mühendislik kadar saygındır.

5-) Ülkemizdeki mühendislik algısından dolayı tekniker ve teknisyenlere “ara eleman” denerek küçümseyici ve teknik işlerde yöneticiliğin sadece mühendislerde olduğunu ima eden yanlış bir intiba uyandırılmaktadır. Ondan sonra da sanayiciler “ara eleman “ bulamıyoruz diye bas bas bağırmaktadır. Doğaldır ki insanların yaptığı işleri “ara eleman” sıfatıyla küçümserseniz “kalifiye eleman” olan tekniker ve teknisyenleri bulamazsınız.

6-) Teknik Eğitim Fakültesi mezunu teknik öğretmenler için “mühendislik tamamlama programı” sadece bir kez o da mahkemeye yapılan itirazın sonucu ve numune olarak Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Mühendisliği Programında açılabilmiştir. Bu programdan 10 kişi “elektrik mühendisi” unvanıyla mezun olmuşve EMO’nun çeşitli şubelerine kayıt yaptırmışlardır. Mühendislik Tamamlama Programlarının sıralama sınavları ise 3-4 kez ODTÜ tarafından yapılmış ve sınavlara giren teknik öğretmenlere sıralama sınavında alay eder bir şekilde 45, 46, 47, 48 ve 49 şeklinde notlar verilmiştir. Teknik öğretmenlerden mühendislik tamamlama eğitimi almak isteyenlere karşı takınılan bu tavrın arkasında mühendis odalarının ve mühendis odalarına üye olan akademisyenlerin olduğu gayet açıktır.

7-) Bir başka konu da kamuoyuna sürekli olarak “Mühendislik Fakültelerinde sadece mühendis kökenli öğretim üyeleri ders verir” kandırmacasıdır. Bugün ODTÜ Mühendislik Fakültesi’nde, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde ve diğer Mühendislik Fakültelerinde teknik öğretmen kökenli profesör, doçent ve yardımcı doçentlerin ders verdiği gayet iyi bilinmektedir. Örneğin Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Abdullah Çavuşoğlu bir teknik öğretmendir. ODTÜ Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Macit Karabay da bir teknik öğretmendir.

8-) EMO bildirisinde “ülkemizin uygulama mühendislerine ihtiyacı olmadığını, TEF’lerden fazla sayıda açılanların MYO’larla ilişkilendirilerek kalifiye eleman yetiştirmek için kullanılması gerektiğini” belirtmiştir. Bu yazıdan şu anlaşılmaktadır ki; sanayicilerimiz doğruyu söylemiyor... Yani ülkemizde uygulama yapan, yaptıran mühendislere gereksinim yok, işsiz mühendislerin yeterli uygulama becerisini sahip olmamasından dolayı iş bulamama sorunu var. Anlaşıldığı kadarıyla EMO, ülkemizde kalifiye eleman eksikliği olmadığını, asıl sorunun “nitelik” olduğunun farkında değil. EMO her ne kadar adında “eğitim” ifadesi de olsa Teknik Eğitim Fakültelerinin ders programlarına bakıldığında teknoloji ağırlıklı eğitim verdiğini, “ara eleman” yetiştirmediğini ve 4 yıllık lisans eğitimi almış teknik adamlar yetiştirdiğini bilmelidir. EMO “tabela değiştirmekle mühendis yetişmez” gibi konuya yüzeysel bakan anlayışla kamuoyunu yönlendirme gayretleri içerisindedir.

9-) Teknik öğretmenlerin işsiz kalmasının en önemli nedenlerinden birisi de, pedagojik eğitim almadan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik eğitim liselerindeki “teknik öğretmen” kadrosuna 3795 sayılı Kanunda tanımlanan yasal “teknik öğretmen” unvanına sahip olmadan yapılan mühendis atamalarıdır.

Sonuç olarak ülkemizde mühendisler teknik öğretmenliğe soyunursa, teknik öğretmenlerinde mühendis olma talebi gayet doğaldır. “Yüksek puanlarla Mühendislik Fakültesine girilir, düşük puan alan öğrencilerden mühendis olmaz” fikri, vakıf üniversitelerindeki mühendislik bölümlerine ücretine ödeyen ve asgari giriş puanını alan her öğrencinin girmesiyle tabansız kalmıştır.

Yukarıdaki açıklamalar; Elektrik Mühendisleri Odasının web sayfasında 4 Mayıs 2010 ve 5 Mayıs 2010 tarihlerinde yayınlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK’e de gönderilen yazılar karşısında kamuoyunun doğru bilgilenmesini sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır.

Kamuoyunun bilgi ve takdirlerine sunulur.

Saygılarımızla. 04 Haziran 2010

TEKNİK EĞİTİM VAKFI (TEKEV)
Genel Merkezi

10.06.2010 11:02    

bud_0782
hakikaten doğru sözler bunlar...bilgi için teşekkürler...

10.06.2010 12:35    

halilozcakir
ara eleman neden bulamıyorlar ben söyleyeyim çoğu tekniker teknik öğretmen mühendisin yaptığı işi yapıyor da ondan,
gene mühendisler neden işsiz söyleyeyim "ara elaman"diye küçümsenenler işleri yapıyor..

halilozcakir (10.06.2010 14:41 GMT)

> 1 <
Copyright © 2004-2022 SQL: 0.851 saniye - Sorgu: 51 - Ortalama: 0.01668 saniye